Çin’den ABD’ye Net Mesaj: Ticaret Savaşını İstemiyoruz Ama Korkmuyoruz

alt
Ceren Akarsu 29 Temmuz 2025

Çin-ABD Arasında Ticaret Savaşına Hazırlık ve Diplomasi Dengesi

Çin, ABD ile arasındaki ticaret gerilimlerinin yeniden tırmanmasını istemiyor. Ancak Pekin yönetimi, ulusal ekonomik çıkarlarını korumak için her türlü hazırlığı yaptığını açıkça ortaya koyuyor. Son yapılan açıklamalar, Çin’in bir yandan müzakere masasından kalkmadan uzlaşı arayışını sürdürdüğünü, bir yandan da olası yaptırım veya ek tarife uygulamalarına karşı elini güçlü tutmak istediğini gösteriyor.

Son süreçte ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer ile Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng’in liderliğinde gerçekleştirilen görüşmeler, iki ülkenin ekonomik ilişkilerinde yeni bir sayfa açmaya çalıştığını gösteriyor. Özellikle Mayıs 2025’te varılan yeni mutabakat, tarafların kısa vadede tarifeler üzerinden gerginliği tırmandırmaktan kaçındığını ortaya koydu. Çin, misilleme kapsamında yürürlüğe koyduğu tarifeleri 90 gün boyunca askıya aldı; ancak düşük seviyede de olsa yüzde 10'luk bir baz tarifesini korudu.

Bu geçici süre boyunca taraflar, ticaret engellerinin azaltılması için karşılıklı olarak diyalog kanallarını açık tutma sözü verdi. Üstelik görüşmelerin sadece Pekin ve Washington’da değil, üçüncü bir ülkede de dönüşümlü olarak yapılması kararlaştırıldı. Böylece iki ülke, zaman baskısı ya da siyasi atmosferden etkilenmeden daha sağlıklı bir müzakere ortamı yakalamayı hedefliyor.

Küresel Dengeler Üzerinde Etkili Strateji ve Belirleyici Rol

Küresel Dengeler Üzerinde Etkili Strateji ve Belirleyici Rol

Çin’in ortaya koyduğu bu strateji, hem iç kamuoyunun beklentilerini karşılamayı hem de dışarıda istikrar mesajı vermeyi sağlıyor. Pekin, tek taraflı ABD kararlarını kabul etmiyor ve gerektiğinde karşılık vermekten çekinmeyeceğini saklamıyor. Ancak bir yandan da, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin sadece kendileri için değil, dünya ekonomisi için de kritik önemde olduğunun altını çiziyor.

ABD tarafı ise son aylarda tekrar gündeme gelen karşılıklı tarife tehditlerini masada tutmaya devam ediyor. Buna karşın Çin, ekonomisinin dayanıklılığına güvenerek yeni yaptırımların hem ABD'ye hem de küresel piyasalara zarar vereceğine dikkat çekiyor. Bu nedenle süreci sıkı bir şekilde takip eden uluslararası piyasalar, alınacak kararların dünya genelindeki ekonomik dengeleri nasıl şekillendireceğine odaklanmış durumda.

Sonuç olarak, Çin’in söz konusu açıklamaları hem diyalog hem de mücadeleye hazır olunduğuna dair çift yönlü bir mesaj taşıyor. Gözler, önümüzdeki aylarda Jamieson Greer ve He Lifeng’in başkanlık edeceği toplantılarda alınacak kararlarda olacak. Bu toplantılar, iki ülke arasındaki ekonomik gerginliğin yatışıp yatışmayacağını ya da yeni bir ticaret savaşına kapı aralanıp aralanmayacağını netleştirebilir.