Çin ve ABD Arasında Londra'da Ticaret Anlaşması: İlişkilerde Yeni Dönem Başlıyor

alt
Ceren Akarsu 7 Ağustos 2025

Çin-ABD Ticaret Anlaşmasının Detayları

Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında yıllardır devam eden ticari gerilimler, Londra’daki görüşmelerin ardından yeni bir boyut kazandı. Çin ve ABD, 9-10 Haziran’daki toplantıların ardından, daha sonra yaptıkları temaslarla nihai bir ticaret anlaşmasına vardı. Bu anlaşma, iki ülkenin ekonomik çıkarlarını dengeleyip, uluslararası ticaret havasını bir nebze olsun yumuşatmayı amaçlıyor.

Çin, ticaret görüşmelerinde öne çıkan ihracat kontrol listelerini daha şeffaf bir biçimde gözden geçirip, ABD’li başvurulara hızla onay vereceğini taahhüt etti. Özellikle teknolojik ürünler ve hassas materyallerdeki denetimin gevşetilmesi Amerikan şirketleri için büyük kolaylık sağlayacak gibi görünüyor. Buna karşılık, ABD de Çin’e uygulanan bazı ticaret kısıtlamalarını kaldırma kararı aldı. Hangi alanlarda gevşeme olacağı açıklanmasa da, tekstilden elektronik aksama kadar farklı sektörler için yeni fırsatlar doğabilir.

Her iki ülke, yeni anlaşmanın uygulanmasını sağlamak, sorun çıktığında hızlı çözüm bulmak için mevcut danışma mekanizmalarını etkin kullanmaya hazırlanıyor. Anlaşmanın odak noktası sadece kriz çözmek değil, daha sürdürülebilir ve şeffaf bir ticari ilişki zemini kurmak.

İki Ülkenin Ekonomik Dengeleri ve Yakın Dönem Adımları

İki Ülkenin Ekonomik Dengeleri ve Yakın Dönem Adımları

Bu anlaşmanın kısa süre önce ABD’nin Çin’i hedef alan gümrük vergilerini %145’ten %30’a düşürmesinin hemen ardından gelmesi dikkat çekiyor. Şu anda piyasalarda iki ülkenin atacağı karşılıklı adımlar yakından izleniyor. Özellikle Çin’in kontrollü ürünler listesini esnetmesi ve ticaret anlaşması kapsamında daha çok Amerikan ürününün Çin pazarına girişinin önü açılması, tedarik zincirleri açısından kritik öneme sahip.

5 Haziran’da Çin ve ABD devlet başkanları arasında yapılan telefon görüşmesi de bu sürecin temel taşlarından biri oldu. Liderler, Londra’da varılan mutabakata tam uyum sağlanması ve olabilir anlaşmazlıkların büyümeden çözülmesi konusunda görüş birliğine vardı. Çin Ticaret Bakanlığı yetkilileri ise karşılıklı güvenin ve kesintisiz iletişimin başarı için hayati olduğuna dikkat çekti.

Bundan sonraki süreçte, iki ülkenin birbirine açtığı alanların ve kaldırılan kısıtlamaların ticari istatistiklere nasıl yansıyacağı merak ediliyor. Anlaşmanın uzun vadeli etkileri sadece ithalat ve ihracat rakamlarında değil, küresel tedarik dinamiklerinde de yeni bir dönemi başlatabilir.