
Zhangheng 1-02: Dünya’nın Doğal Afetlerine Karşı Uzaydan Nöbet
Çin, 14 Haziran 2025’te uzay çalışmalarında dikkat çeken bir adım attı. Zhangheng 1-02 isimli yeni nesil doğal afet gözlem uydusu, Jiuquan Uydu Fırlatma Merkezi’nden Long March-2D roketiyle başarıyla gönderildi. Bu yeni uyduyu önemli kılan, sadece Çin’e ait olması değil; aynı zamanda İtalya’yla kurulan iş birliğiyle gelişmiş teknolojik enstrümanlara sahip olması. Tarihte, ilk deprem ölçüm cihazının mucidi Zhang Heng’in adını taşıması da uydunun bilimsel mirasını vurguluyor.
Çin’in 2019’da İtalya ile imzaladığı uzay iş birliği anlaşmasının ardından geliştirilen uydu, özellikle büyük depremler ve atmosferik anomaliler için erken uyarı verecek donanımlarla yüklü. En dikkat çeken noktası, dokuz bilimsel yükle birlikte hem Çin’in hem de İtalya’nın ortaklaşa geliştirdiği elektrik alan dedektörünü barındırması. Ayrıca İtalyan uzmanlar, yüksek enerjili parçacık dedektörüne de imza atmış. Özellikle bu tür iş birlikleri, uzayda gelişmiş veriler toplanmasına ve ülkelerarası bilgi paylaşımının artmasına olanak sağlıyor.
- Uydu, yeryüzü ve doğal afetlerle ilgili elektromanyetik alanları sürekli tarayacak.
- İyonosferdeki değişimlerle birlikte, nötr atmosfer koşulları da takip edilecek.
- Depremler, volkanik patlamalar, tsunamiler gibi afetlerde önceden fark edilebilecek elektromanyetik anomali sinyalleri toplanacak.
- Uydu, insan kaynaklı büyük etkilere (ör. enerji hatları, altyapı kazaları) dair değişimleri de analiz edebilecek.

Afet Riski Yönetiminde Yüksek Hassasiyet
Çin Ulusal Uzay Ajansı’nda üst düzey yönetici Peng Wei, uydunun uzay, hava ve yer gözlemlerini entegre ederek afetlere ve risk yönetimine bakış açısını dönüştüreceğini vurguladı. Zhangheng 1-02, altı yıl boyunca görev yapacak. Bu süreçte 2018’de fırlatılan Zhangheng 1-01 ile birlikte çalışacak. İki uydu arasında yapılan koordinasyon, afetlerin takibi ve haritalandırmada çok daha yüksek çözünürlüklü veri elde edilmesini mümkün kılacak.
Uydudan gelen bilgiler, acil durum yönetimi, kaynak haritalama ve navigasyon sistemlerinin geliştirilmesine de katkı sunacak. Özellikle deprem riski taşıyan bölgeler için erken uyarı sistemlerinin hassasiyeti ve güvenilirliği artacak. Böylece hem yerli bilim insanları hem de İtalya başta olmak üzere Kuşak ve Yol Girişimi’ne dahil ülkelerle bilgi ve deneyim paylaşımı gerçekleşecek.
İki ülkenin teknolojik iş birliği, sadece bir uydu projesiyle sınırlı kalmadı. Ortak enstrüman geliştirme, bilimsel veri işleme ve uzay teknolojisi eğitiminde de yeni fırsatlar doğurdu. Sadece devlet düzeyinde değil, üniversiteler ve araştırma merkezleri arasında da ağlar kuruldu. Uluslararası afetlere hazırlık ve müdahale süreçleri, uzaydan alınan yüksek hassasiyetli verilerle daha etkin yönetilebilecek bir döneme girdi.